21 Ağustos 2010 Cumartesi

Havalı Gökçek

Ders çalışmayı 2 gün aksattım ve gerçekten bunun bana verdiği eksiklik hissini damarlarımda hissetmeye başladım. Az evvel margarita adında bir kokteyl içtim ve tadı ruhumda çalkalanıyor. Burası soğuk. Aslında soğuk değil ama benim üzerimde hırka var.

Gökçek iyice havalanmış. Tatile gitti dedim ki ona "artık blog yaz" selam yazdım daha naber demeden link atmaya çalıştı. Girdim okumaya başladım tanımadığım bir sürü insan. Arada da bana gönderme yapılmış uyduruk bir paragraf. Dedim sığar mı bu yaptığın. Heye sığar dedi cevap vermeden de anladım ben yani bunu diyebileceğini. Çok özlemişim allahım sana geliyorum dedim içimden. de yukarda ki beni kabul etmez ki ramazan da bile hüptirik içtim. Aman bu kızı boş bırakmaya gelmiyor hacıoğlu. Adımı zor hatırladı muhabbet edince. İçinden bu kimdi ya ? dedi duydum ama yüzüne vurmak istemedim. 

Lan nasıl oldu bilmiyorum da,acayip bağlanmışım heralde. Ne biliyim sempatik değil mi. Sütyeninde anti depresan sakladıktan sonra bile mi ? Peki ya gözleri. Yok ulan yok yumuşamak yok.Dişe diş gidiyoruz. 

"Hem ben senin neyin oldum ki , sende benim tırnaklık kadar yerim yok ki,maniküre gelesin" 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder